BRUNO NARDINI - Michelangelo: Bir Dahinin Yaşamöyküsü

Bu kitabı tanıtmaya yazarın özgeçmişi ile başlayayım;

BRUNO NARDINI, 1921’de doğdu. 1993’te öldüğünde ardında zengin bir kültür mirası bırakmış, 1970’te kurduğu Nardini Yayınevi, özellikle sanat ve tarih-kültür araştırmaları alanındaki yayınlarıyla saygın bir yayınevi kimliği edinmişti. Yayıncı, yazar, denemeci ve şair olan Nardini, yazdığı birçok kitabın yanı sıra, birçok yapıtın editörlüğünü de üstlendi. Sanat yapıtlarının korunmasını ve onarılmasını konu alan yayınları teşvik etti, Floransa ve Roma gibi önemli kültür merkezlerindeki mimari yapılar üzerine monografilerin yazılmasını sağladı. Çocuklar İçin Leonardo da Vinci başlığını taşıyan biyografisi 15 dile çevrildi. Bruno Nardini, asıl ününü yazdığı iki olağanüstü yaşamöyküsüne borçludur: Michelangelo: Bir Dâhinin Yaşamöyküsü ve Leonardo da Vinci: Bir Ustanın Portresi. Birçok dile çevrilen bu iki yaşamöyküsü, yazarın sanatçı duyarlılığı ile titiz araştırmacılığının gerçek birer sentezi niteliğini taşır.

Rönesans dönemi sanatçıları çok ilgimi çekiyor bugüne kadar yukarıda gördüğünüz iki kitabı ve Raffaello hakkındaki bir kurgu olan Diane Haeger'in Yakut Yüzük'ünü okudum... Nardini'nin Michelangelo biyografisini görünce de hemen aldım ve iyi ki okumuşum muhteşem bir eser... hem büyük dahi Michelangelo'nun (1475-1564) uzun yaşamöyküsünü hem de o dönemin tüm siyasi, dini ve sanatsal olaylarını anlatıyor... başta Leonardo da Vinci ve Raffaello olmak üzere ressamlar, heykeltıraşlar, mimarların yanı sıra Papalar, Medici'ler, Krallar, din adamları tüm kitap boyunca karşımıza çıkıyor... tabii Michelangelo'nun eserlerini ne zaman, hangi koşullarda yarattığını, günümüze kalıp kalmadığını ve hali hazırda nerede olduğunu öğreniyoruz... kitap çok akıcı yazılmıştı, Stefan Zweig'in biyografilerinden aldığım tadı bu eserden de aldım, çok iyiydi...

Gelelim itirazım olan noktaya; daha önce Chagall'ın otobiyografisinde de belirttiğim üzere bu tip kitapların daha kaliteli ve renkli bir baskıya sahip olması gerektiğini düşünüyorum, tıpkı yukarıdaki YKY baskıları gibi... çünkü sanatçının eserleri bu siyah beyaz baskıda güzel görünmüyor ve yazık oluyor... evet kitaplar pahalı olmasın ama gerektiğinde de (üstelik büyük yayınevlerinden birinden çıkan eserde) kaliteli baskı olmalı... ayrıca bu eserin orijinalini çok merak ettim, metninin aslına uygun şekilde aktarıldığından şüphem yok ama resimler bu kadar az mıydı? heykellerin yalnızca bazı bölümleri mi kitaba alınmıştı merak ettim?... Michelangelo'nun bazı eserlerini yurtdışında gördüm ama bir çoğuna internetten bakmak zorunda kaldım böyle okumak hiç iyi olmuyor, YKY'den eserleri gösteren kaliteli baskıyı da almam gerek sanırım...

Sonuç olarak biyografi olarak müthiş bir eser, ben Leonardo da Vinci'den devam edeceğim, ilgi alanınıza giriyorsa kaçırmayın derim...

Yazar: Bruno Nardini
Çevirmen: Kemal Atakay
Sayfa Sayısı: 213
Basım Yılı: 2017 (3. Baskı) 2008 (1. Baskı)
Yayınevi: Can

Bruno Nardini, pek çok dile çevrilen Michelangelo: Bir Dâhinin Yaşamöyküsü ve Leonardo da Vinci: Bir Ustanın Portresi adlı iki olağanüstü yaşamöyküsü çalışmasıyla bugün bu alanın en ünlü yazarları arasında. Michelangelo kitabı, Nardini’nin sanat duyarlığı ile kılı kırk yaran araştırmacılığının başarılı bir bileşimi.

Ressam, heykeltıraş, mimar ve şair Michelangelo, Avrupa sanatını yönlendiren bu dâhi sanatçı, Rönesans İtalya’sında nasıl bir ortama doğmuş, nasıl bir kültür ikliminde yetişmişti? Döneminin eğilimi uyarınca birkaç sanat dalında birden ürün vermesine, en ünlü yapıtlarından birinin Sistina Şapeli tavan resimleri olmasına karşın, neden kendini her zaman bir heykeltıraş olarak nitelemişti?

Michelangelo: Bir Dâhinin Yaşamöyküsü, daha hayattayken çağının en büyük sanatçısı olarak benimsenen bu Rönesans ustasının yapıtları, özel yaşamı ve döneminin siyasal güçleri arasındaki bağları sımsıkı örerek, benzersiz bir portre sunuyor okurlara.

Yorumlar

  1. Çok merak ettim, mutlaka okumak isterim Gül'cüğüm, okuldayken hocalarımız o Sistin Şapeli'nin tavanını boyarken ne zorluklar çektiğini anlatmıştı ama unutmuştum yeniden hatırlamış olurum. İtirazında çok haklısın böyle bir kitabın renklerinin, baskısının mükemmel görünürlükte olması gerekir.
    Leonardo'nun çok uzun yıllar önce TRT'de belgeseli yayınlanmıştı, hiç kaçırmadan izlemiştik, şu an anlat desen aklımda çok az şey kaldı ama muhteşemdi. Keşke öyle belgeselleri yine getirseler.
    Emeğine sağlık canım, çok teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde Hanım, burada da Sistine Şapeli'ndeki zorluklar çok iyi anlatılmıştı inanamadım, zaten Michelangelo yeteneğinin yanı sıra çok azimli biriymiş, çalışmak için yaşayan, yaşamak için çalışan biri olarak niteliyor Nardini. Leonardo'nun belgeselini seyretmedim sanırım. Denk gelirse izlemek isterim ama artık TV'de bu tip kültürel yapıtlar gösterilmiyor, maalesef kısırlaştırıldı her şey:( Umarım seversiniz çok teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  2. bu üç sanatçıya da bayılırım. bu kitapları görmüştüm ama okumadım ama başka kaynaklardan okudumdu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone; başka kaynaklardan okuduysanız ayrıca buna gerek yok o zaman:) Sevgiler:)

      Sil
  3. eminim çok etkileyicidir Gül Hanım, baskı konusundaki fikrinize de aynen katılıyorum, keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eren Hanım, tamamı bile değil resimlerin olduğu sayfalarda pırıl pırıl renkli bir baskısı olsaydı mükemmel olacaktı:) Size de keyifli okumalar, sevgiler:)

      Sil
  4. Rönesans dönemi yazarları hakkında hiç bilgim yok malesef. Ama biyografik kitapların gerçekçiliklerinden dolayı daha etkili olduğunu söyleyebilirim.

    Diğer konu ise tam bir paradoks. Kitaplar kaliteli basım olmasa bile çok pahalı. Yayın evlerinin okur az olduğu için birim başına maliyet artıyor savunması da yeterli değil benim için. Bunun yerine kültürel yayınlarda vergi indirimi için çalışmalılar.

    Emeğinize sağlık, çok güzel değerlendirme olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abdullah Bey, bu konularda bir sürü şey yapılabilir ama kimsenin okuması, bilgili özgür bireyler olunması istenmiyor ki cahilliğe övgü üstüne övgü yapılıyor:( o yüzden bu işle uğraşacak bir merci yok. Yayınevleri de ticari olarak kendilerine uygun geleni yapıyorlar herhalde. Ülkesi aklımda değil ama yabancı bir ülkede öğrencilere indirimli kitap alma hakkı vermişlerdi en azından bizde de bu olsa ne iyi olur:) Yorumunuz için çok teşekkür ediyorum keyifli okumalar:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH