Kayıtlar

Nisan, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İSMAİL GÜZELSOY - Saf

Resim
İsmail Güzelsoy’dan daha önce okumamıştım...Şaman hikayelerini çok severim bu kitabın tanıtımını görünce de hoşuma gideceğini düşündüm... ama şuan ne diyeceğimi pek bilemiyorum.. romanı hem sevdim hem hem sıkıldım sanki... Hikaye 12. yüzyılda geçiyor ana hatlarıyla ama bazen bir zamanı yokmuş gibi de geliyor... sıfırı anlatıyor yani öncesiz ve sonrasız olanı,  hiçliği... bir yandan da bir yol romanı bu Anadolu'dan Semerkand’a, Buhara’ya kadar... ayrıca ‘’aşk’’ı anlatıyor, gerçek aşkı... roman bir masal tadında ve yer yer fantastik öğelerle anlatılmış.. buraya kadar her şey iyiydi ama ben  pek romanın içine giremedim, kaptırıp okuyamadım... ki sürükleyici bir anlatımı vardı... diğer yandan romanın ana karakteri Subala hem ‘’saf’’ hemde ‘’bilge’’ konumunda... ben onu ‘’saf’’ olarak hiç göremedim mesela... Şaman’ın insana dair sözleri ise çok anlamlıydı, bu bölümler çok hoşuma gitti. Velhasıl bu roman için iyiydi kötüydü gibi net bir şey söyleyemiyorum... vasat da değil... s

YASMİNA KHADRA - Kâbil'in Kırlangıçları

Resim
Yasmina Khadra,  Cezayirli yazar  Muhammed Mulessehul’ün takma adıdır... Cezayir ordusunda subay olan yazar sansürden kaçmak için takma bir kadın adı kullanmıştır... köktendinci teröre karşı mücadele vermiş olan Mulessehul, 2000 yılında ordudan ayrılmış ve yazar olarak hayatını Fransa’da sürdürmektedir...  Bu yazarla tanışmam geçen yıl okuduğum ‘’Günün Geceye Borcu’’ adlı romanı ile oldu... bu kitap, sömürge yıllarında içten içe kaynayan  Cezayir’de genç bir adamın ve bağımsızlığını kazanmaya çalışan bir ülkenin kaderini anlatan çok güzel bir romandı... bu nedenle   ‘’Kâbil’in Kırlangıçları’’ nı görünce hemen alıp okumak istedim... bu sefer ülke Afganistan, üstelik zaman 1950’ler değil günümüz... garip olan durumun daha umutsuz, çaresiz, çözümsüz olması yarım yüzyıl sonra... anlatılan çok trajik bir hikaye ama daha kötü olan ülkenin durumu... kitabı okurken umudun olmamasının nasıl bir şey olduğunu her satırda hissediyorsunuz... durumu sorgulamaya çalışan herkes aklını yitirmek

ALEV ALATLI - Beyaz Türkler Küstüler

Resim
Or’da hâlâ   Kimse Var Mı? 5. Kitap Alev Alatlı’dan daha önce Schrödinger’in Kedisi-Kabus, Schröndinger’in Kedisi-Rüya ve ilk romanı Yaseminler Tüter mi Hâlâ? yı okumuş ve çok beğenmiştim... Bu kitabı gördüğümde serinin son romanından başlamak biraz anlamsız geldiyse de özellikle ismi çok ilgi çekici olduğundan almadan yapamadım... öncelikle bağımsız bir kitap olarak okunabiliyor, acaba önceki kitaplarda neler olmuştu diye düşünmüyorsunuz... çünkü klasik anlamda bir roman değil bu, daha çok denemenin romana benzetilmiş hali diyebiliriz. Yazar ülkeye, dünyaya, siyasete, eğitime vb. bir çok konuya dair görüşlerini belirtiyor... geldiğimiz noktada Ülkemizin ahval ve şeraitini Küresel Kapitalizmin etkileri ile birlikte anlatıyor... en çok bahsettiği de Zamanın Ruhunun tüm sistemleri nasıl etkilediği ve tüm dünya ile birlikte bizimde ‘’sıradanlaştığımız’’... bu konuyla ilgili olarak -benimde daha önce okuduğum-   Frank Furedi’nin Nereye Gitti Bu Entelektüeller? kitabına değiniyor

SEZGİN KAYMAZ - Kün

Resim
Bu kitabı yanlışlıkla aldım... aslında almak istediğim ismi yine üç harfli olan başka bir kitaptı ama kitapçıda ismi veya yazarını hatırlayamadığım için rafta ‘’Kün’’ü görünce o sandım ve aldım... yanlışlığı fark edince götürüp değiştireyim diye de düşündüm ama bir yandan da piyango bileti almış gibi hissettim belki de ikramiye çıkar dedim ve çıktı hakikaten... muhteşem bir romanmış meğer... çok güzel bir hikayesi, orijinal, mizahi bir anlatımı var kitabın... yazarı ise daha ilginç; Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümünü son sınıfta Türkçe dersini veremediği (ironinin böylesi) için bitirememiş, Türkiye Voleybol Federasyonunda koordinatör olarak çalışmış bu romandan başka 6 tane romanı 2 tane hikayesi olan bir yazar... yine rastlamak için çok geç kaldığım yazarlardan...   Kitaba gelecek olursak yaklaşık kırk sene evvelinin Konya’sı ve Ankara’sında geçiyor... özellikle Konya, hem şivesi hem insanları hemde şehri ile kitabın ana karakterlerinden biri... özellikle o şehri

AIMEE BENDER - Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü

Resim
Can yayınlarının popüler kitapları beni her sefer hayal kırıklığına uğratıyor... hatta bu tip kitapları bu işin uzmanı diğer yayınevlerine bıraksa çok iyi olur diye düşünüyorum... bu da öyle bir kitap işte... tanıtım yazısını okuyunca çok ilginç gelmişti ama tamamı aşağıdaki kadar... tüm kitabı okuyup bitirdiğinizde de aşağıda yazandan fazlasını bulamıyorsunuz... bir ailenin durumunu, üzüntülerini sevinçlerini anlatmaya çalışmış, araya da ilgi çeksin diye bu tuhaf yetenekleri  koymuş ama olmamış maalesef... kızın yeteneğinden tüm kitap boyunca yemek yiyememesi dışında başka bir şey bulamıyorsunuz... babanınki sonuna kadar meçhul kalıyor... ağabeyinin ki de anlaşılamıyor (daha doğrusu saçma ötesi bir şey)... yani bu yeteneklerin onlara bahşedilmesinin anlamı ne?? bu aile bu yeteneklerden nasıl yararlanıyor?? veya ne gibi sorunlara yol açıyor?? gibi ana soruların hiçbirine doğru dürüst yer vermemiş yazar... tüm romandan elinizde kala kala kocası ile mutlu  olmayan bir kadın, otistik görü

THOMAS MANN - Büyülü Dağ

Resim
T. Mann  bu kitabı 1924 yılında yazmış, 1929 yılında da Nobel Edebiyat Ödülünü almış... ben bu romana ilk kez Murakami’nin bir kitabında rastlamış ve o zaman okumaya karar vermiştim.  Büyülü Dağ hakkında söyleyeceğim ilk şey ‘’zor’’ bir kitap olduğu.. okuması zor, anlaması zor, hoşlanması zor... Bir kere konu Alplerde bir sanatoryumda geçiyor tüberküloz hastalarının arasında... gerçi sanatoryum çok rahat bir şekilde betimlenmiş size hiç hastahane gibi gelmiyor daha çok bir sayfiye evini hatırlatıyor arada sırada birinin ölümünden bahsediliyor siz o zaman farkına varıyorsunuz... ama sorun bu hastalık değil bana göre çünkü başta roman kahramanı olmak üzere kişilerin bedenlerinden çok ruhları sorunlu... yazar aklından geçirdiği her konuyu deneme şeklinde karakterlerin her hangi biri üzerinden uzun uzun anlatıyor... öncelik ‘’zaman’’ da olmak üzere yaşam, ölüm, aşk, alışkanlıklar, insan ilişkileri, Doğu-Batı sorunu ve son olarak da savaş hakkında (ki tam o sırada birinci dünya savaşı p